Bakan Bayraktar, son dönemde ülke ekonomisine dair yaptığı açıklamalarda dikkat çeken bir yaklaşım sergiledi. Hibe desteklerine karşı olan tavrını net bir şekilde ortaya koyarak, yalnızca yardım değil, aynı zamanda ticaretin ve girişimciliğin de ön plana çıkarılması gerektiğini ifade etti. "Hibe değil, ticaret" ifadesiyle, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için ülkedeki girişimcilerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Bayraktar, bu yeni ekonomik modeli aynı zamanda rekabetçi bir ortam oluşturma hedefinde bir adım olarak görüyor.
Bakan Bayraktar, hibe desteklerinin uzun vadede ekonomiye katkı sağlamaktan çok, kısa vadeli çözümler üretebildiğini belirtti. Uzun süre boyunca devlet desteklerinin, girişimcilerin bağımsızlığını azaltabildiğine vurgu yaparak, gerçek anlamda ekonomik büyüme için girişimcilerin kendi iş planlarını oluşturmalarının ve bu planları uygulamaya koyabilmelerinin önemine değindi. Bu bağlamda hibe yerine ticaretin teşvik edilmesi gerektiği görüşünde ısrarcıydı. Ekonomik bağımsızlığın sağlanması için yenilikçi fikirlerin desteklenmesi ve bu fikirlerin ticarileştirilmesi gerektiğini söyleyen Bakan, girişimcilerin daha aktif bir rol almalarını istedi.
Bakan, bu yeni modele adapte olabilmek için girişimcilerin alanında uzmanlaşıp, kendilerini sürekli geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Devletin bu süreçte girişimcilere yönelik destek mekanizmaları sunmaya devam edeceğini belirterek, bu desteklerin hibe ile değil, proje bazlı ticari işler üzerinden ilerleyeceği mesajını verdi. Özellikle teknoloji ve inovasyon alanında genç girişimcilere yönelik teşviklerin artırılacağının altını çizen Bakan, bu tür desteklerin girişimcilerin hem ekonomik anlamda güçlenmelerini hem de uluslararası pazarda rekabet edebilme yeteneği kazanmalarını sağlayacağını belirtti. Girişimcilerin, projelerini hayata geçirirken karşılaşacakları zorluklarla başa çıkabilmeleri için de eğitim programlarının ve mentorluk sistemlerinin önemine dikkat çekti.
Bakan Bayraktar’ın açıklamaları, ülkedeki ekonomik dönüşümün hızlanacağına dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Ticaretin ön plana çıkarılmasının yanı sıra, hibe dönemi yerine daha kalıcı ve çözümsel bir yaklaşımın benimsenmesi, ulusal ekonominin dinamiklerini değiştirme potansiyeline sahip. Girişimcilerin bu yeni modele nasıl adapte olacağı ve devletin sunduğu imkanları nasıl kullanacağı ise önümüzdeki dönemde merakla takip edilecek konular arasında yer alıyor. Genel olarak, Bakan Bayraktar'ın geliştirmiş olduğu bu yeni bakış açısı, iş dünyasında da büyük yankı bulmuş durumda. Girişimciler, bu durumu kendi avantajlarına çevirmek için şimdiden harekete geçmeye başladı bile.
Bakan Bayraktar’ın bu çarpıcı açıklamaları, ekonomik gelişim bağlamında tazelenmiş bir bakış açısının yanı sıra, girişimcilerin kendilerini yeniden değerlendirmeleri için bir fırsat olarak görülüyor. Altında yatan felsefenin, ekonomik bağımsızlığı sağlamak ve yerli üretimi desteklemek olduğu belirtildi. Hibe yerine ticaret anlayışının benimsenmesi, ekonomide gerçek anlamda bir dönüşüm sağlayabilir. Önümüzdeki dönemde bu politika doğrultusunda atılan adımlar, ülke ekonomisinin geleceği açısından belirleyici bir rol oynaması bekleniyor. Ekonomik denklemlerin yeniden kurulduğu bu dönemde, dikkatle izlenmeye değer gelişmeler kapıda.